PASKALYA ADASI (RAPA NUİ) HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ 10 ŞEY

PASKALYA-ADASI-FABE TRAVEL

PASKALYA ADASI (RAPA NUİ) HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ 10 ŞEY

PASKALYA ADASI (RAPA NUİ) HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ 10 ŞEY 1874 1250 Faruk BUDAK

Mitolojik olaylarla dolu ve oldukça belirsiz tarihsel geçmişi ile Paskalya Adası (Rapa Nui) tüm gizemini korumaya devam ediyor. Tarihçiler ve antropologlar, Adanın ilk sakinlerinin kültürünü ve inşa ettikleri moai heykellerini anlamaya çalışmak için onlarca yıllarını harcadılar. Sonuç ?

Paskalya Adası adı nereden gelmektedir?

Hollandalı Amiral Jacob Roggeveen, 1722 yılındaki Paskalya kutlamalarının denk geldiği pazar gününde, bu ıssız Polinezya adasına ayak basan ilk Avrupalı oldu ve burayı Felemenkçe “Paskalya Adası” anlamına gelen “Paasch-Eyland” olarak adlandırdı. Ada, ada sakinlerinin hala kullandığı “Rapa Nui” adıyla da biliniyor. Adanın orijinal adının 19. yüzyılın ortalarında Perulu köle tüccarları tarafından Fransız Polinezyası’ndaki Rapa adasıyla kıyaslanarak konulan bir isim olduğu konusunda hala süregelen bir tartışma var. Ancak bundan da önce adaya verilen ilk adın ‘Dünya’nın Merkezi’ anlamına gelen ‘Te Pito O Te Henua’ olduğu düşünülüyor.

Paskalya Adası nerede?

Birleşmiş Milletler İzolasyon Endeksi’nde birinci sırada yer alan Paskalya Adası, dünya üzerindeki en ıssız adadır. Okyanusya’nın güneydoğu Pasifik Okyanusu’nda yer alır ve kıyıdan 3.800 kilometre uzakta olmasına rağmen Şili, Paskalya Adası’na en yakın ülkedir. 1888 yılında Şili, Valparaiso bölgesinin bir parçası olarak Adayı kendi topraklarına dahil etti.

Paskalya Adası’na nasıl seyahat edilebilir ?

Paskalya Adası’na ulaşmanın tek yolu uçaktır. Çünkü Adada herhangi bir liman yok. En kısa yolculuk Şili’deki Santiago Havaalanından beş saat sürmektedir. Tahiti’den yedi saatlik bir uçuşla buraya ulaşmak da mümkündür.

Paskalya Adası’nda yerleşim var mı ve ada sakinleri nereden geldi?

Efsaneye göre yaklaşık 1.500 yıl önce maceracı şef Hotu Matu’a, halkını mitolojik Polinezya Adası Hiva’dan (şimdiki Marquesas Adaları olduğu düşünülen) Paskalya Adası’na götürdü.

Hotu Matu’a ve halkının Avrupalı kâşiflerin adaya gelmesinden çok uzun zaman önce adaya yerleşerek dünyanın geri kalanından uzakta yaşadıkları söylenir.

Adada neler oldu?

1200’lerde Hotu Matu’a ve 500 yıl sonra ise Jacob Roggeveen’in gelişi arasında kaydedilen tarihte tam bir boşluk olmasına rağmen, Adanın uzun yıllar boyunca yaklaşık 10,000 kişilik bir nüfusu koruduğuna inanılmaktadır. Ancak ilk Avrupalılar geldiğinde, Rapa Nui sayısı yaklaşık 2.000 – 3.000’e düştü. Ada nüfusundaki azalmanın sebebinin büyük ölçüde ağaçları yok etmeden kaynaklandığı düşünülmektedir. Adadaki ağaç kaybı, volkanik toprakları erozyona maruz bırakarak verimli toprak miktarını azalttı. Sözel gelenek, bölge sakinleri arasında iç savaş ve yamyamlık olduğunu söyler. Avrupalıların gelişinden sonra nüfus daha da azaldı. Çünkü sosyal gruplar arasındaki iç çatışmalar, mahsul ve konutların yakılmasına yol açarak kıtlık ve evsizliğe neden oldu. Buna ek olarak 1877’de, Perulu köle tüccarlarının baskınları ve göçle birlikte Avrupa’daki hastalıkların getirilmesi ile Adada sadece 111 Rapa Nui’nin kaldığı biliniyor.

Paskalya Adası’nın heykelleri nasıl yapıldı?

Paskalya Adasındaki heykeller, Adanın Rano Raraku volkanik kraterinde bulunan katılaşmış volkanik kül olan süngertaşından yapılmıştır. Süngertaşı oldukça yumuşak bir kayadır, bu yüzden Adalılar taş keskiler yardımıyla elle oymuşlardır. Heykeller daha sonra krater madeninden Adadaki özel noktalara götürüldü. Ancak yazılı bir geçmişi olmayan ve sadece sözlü hikayelerle nesilden nesile aktarılan Paskalya Adası’ndaki heykellerin nasıl taşındığına dair gerçek bir kanıt yok. Heykellerin çoğunun yeraltında gömülü olduğunu ve en ağırlarının 82 ton olduğunu göz önüne alırsak, etkileyici bir başarı olmalı.

Paskalya Adası’nın heykellerinin ardındaki sır nedir?

Rapa Nui halkı, ahu’nun (platform) altına gömülü olduğu iddia edilen atalarının yüzlerini temsil edip tapmak için, bu devasa taş heykelleri oydular. Tüm heykellerin içe dönük olmasının nedeni ise birbirlerini korumaktır. Moai heykellerinin bazılarında pukao (başlarında bulunan şapka benzeri bir yapı) var. Bazı teoriler onların bir güç ifadesi olduğunu düşünürken, bazıları ise saçlarını temsil ettiklerini düşünüyor.

Başlangıçta binlerce moai heykeli vardı ama Ada 1995 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine girmeden önce heykellerin çoğu koleksiyoncular tarafından satın alındı. Moai heykelleri, dünyanın dört bir yanındaki müzelerde görülebilir. En ünlüsü Paris’teki Louvre ve Londra’daki British Museum’dur.

Rapa Nui kültüründe kutlamalar nasıl oluyor?

Tapati Rapa Nui Festivali, her yıl şubat ayının ilk iki haftasında gerçekleşen bir kutlamadır. Ada, iki takıma ayrılır ve her iki takım da bir kraliçe tarafından yönetilir. Kazanan, tüm yıl boyunca ‘Adanın Kraliçesi’ olarak taçlandırılır. Adalıların festival süresince gerçekleştirdiği geleneksel etkinlikler arasında dans, ahşap oymacılığı ve küçük elektro gitarlara benzeyen sekiz telli düz ukulellerle müzik çalmak yer alıyor.

Rongo-rongo yazıtları nedir?

Adalıların kohau rongo-rongo dediği, rongo-rongo yazıtları olarak da bilinen ahşap veya tabletlere oyulmuş kabartmalardan oluşan ve hala çözülmemiş bir metindir. Rongo-rongo “harika mesaj” veya “harika çalışma” anlamına gelir.

Paskalya Adası etrafındaki teorilere göre büyük lider Hotu Matu’a, astronomi ve yelkencilik bilgisi de dahil olmak üzere 67 Māori ilimine karşılık gelen 67 tablete sahipti. Ancak, gerçek anlamları hala bilinmemektedir, çünkü 1770’te İspanyolların gelişine kadar Ada sakinleriyle bir temas kurulmamıştı.

Paskalya Adası kıyılarında yüzülebilir mi?

Paskalya Adası’nı ziyaret edenler, dünyanın en berrak sularına sahip olduğu söylenilen Pasifik Okyanusu’nda yüzmenin tadını çıkarabilir. Adanın etrafında harika bir görüntüye sahip olan suyun derinliği 50-60 metreye kadar ulaşmaktadır. Farklı şekil ve renklerde mercanlar ve balıkların arasında şnorkelle yüzmek ve tüplü dalış yapmak için mükemmel koşullara sahiptir.

FABE TRAVEL

error: Bu site korunmaktadır. !!