EN AZ ZİYARET EDİLEN AFRİKA ÜLKELERİ

Gezegendeki en değişik kıtalardan biri olan Afrika kıtasında her şey vardır. Uçsuz bucaksız çöller, yemyeşil ormanlar ve tropik cennet adaları… Ne yazık ki birçok ülke, hala turizmi oldukça itici yapan yozlaşmış yöneticiler tarafından yönetiliyor. Pek çok gezgin düzenli olarak Mısır, Fas ve Güney Afrika gibi yerleri ziyaret ediyor ama Afrika’da en az ziyaret edilen yerlerin nereleri olduğu hakkında bir fikriniz var mı? Hadi birlikte bakalım…

Liste, uluslararası ziyaretçilerin gecelik konaklamalarını dikkate alan Dünya Bankası istatistikleriyle derlenmiştir. Afrika, istatistiksel bilgi toplayabilmek için inanılmaz derecede zor bir kıtadır, birçok ülke güncel bilgi sağlamaz ve başka başka kaynaklara ihtiyaç duyulur. Somali, doğru veri ve ciddi bilgi eksikliği nedeniyle hariç tutulmuştur.

Ekvator Ginesi

Yılda ortalama uluslararası ziyaretçi (yaklaşık) 6.000.

Ekvator Ginesi, resmi olarak Afrika’nın en az ziyaret edilen ülkesidir. Bazı ülke vatandaşlarına vizesiz giriş imkanı sağlayarak turizmi geliştirme çabalarına rağmen, bu yaklaşım pek ziyaretçi çekemedi.

Bu ülke iki bölüme ayrıldığı için oldukça benzersiz, Rio Muni anakarada, Bioko ise ülkenin başkenti Malabo’ya ev sahipliği yapan Gine Körfezi’nin ortasında bir ada. Ekvator Ginesi, hem Portekiz hem de İspanya tarafından sömürgeleştirilmişti. Petrol ancak son zamanlarda keşfedildi ve ülkeye önemli bir zenginlik sağlıyor. Diğer birçok Afrika ülkesi gibi, şimdilerde kendisini inanılmaz kumsalları ve vahşi yaşamı görme fırsatlarıyla çevre dostu bir destinasyon olarak tanıtıyor.

Sao Tome ve Prensip

Yıllık ortalama uluslararası ziyaretçi – 10.000*

São Tomé, 1975’te Portekiz’den bağımsızlığını kazandı ve o zamandan beri ekonomisini canlandırmanın yollarını bulmakta ciddi zorlandı ve şimdilerde maliyesine yardımcı olmak için kakao ihracatına güveniyor. Bu iki küçük ada, Gine Körfezi’nde Gabon’un batısında ve Nijerya’nın güneyinde yer alır.

Adayı eski hükümdarlarına bağlayan düzenli uçuşlar olmasına rağmen, vardığınızda, varıştan önce başvurmanız gereken bir vizeye ihtiyacınız olacak ve bu, São Tomé ve Principe’yi ziyaret isteğinizi biraz daha karmaşık hale getirecektir. 10.000 ziyaretçinin çoğu, büyülü dalış gezilerinden birine katılarak Atlantik’in inanılmaz berrak sularını keşfetti.

Komor Adaları

Komorlar, Madagaskar’ın hemen kuzeyinde, Doğu Afrika kıyılarında bir ada ülkesidir. Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olarak, Komor adalarının sadece altyapı ve fırsat eksikliği nedeniyle turist haritasından bu kadar uzakta olması şaşırtıcı değil.

Komor adalarını ziyaret etmeye karar verirseniz, hayal kırıklığına uğramayacaksınız, Karthala yanardağının kraterine yürüyüş yapma, hatta yunuslarla yüzme fırsatınız olacak. Yılın belirli zamanlarında Moheli Adasında dev deniz kaplumbağalarının yumurtlama potansiyeli vardır.

Moritanya

Yıllık ortalama uluslararası ziyaretçi – 29.000

Moritanya, sıkı yasaları ve Kuzey Kore’yi Disneyland gibi gösteren vize rejimi nedeniyle hiçbir zaman kitle turizmini çekemedi! Gerçekten harika ve görülecek pek çok benzersiz şey var.

Birkaç turistin kaçırılması ve ayrıca El Kaide militanları tarafından gerçekleştirilen birkaç terör saldırısı nedeniyle şu anda buraya seyahat edilmemesi tavsiye ediliyor.

Ünlü Paris-Dakar Rallisinin de Afrika’dan Güney Amerika’ya taşınmasında en etkili faktör terör olaylarıydı.

Gine-Bissau

Yıllık ortalama Uluslararası ziyaretçi – 30.000

Eski bir Portekiz kolonisi olan Gine-Bissau, Batı Afrika’da Senegal ve Gine arasında yer almaktadır. Bu ülkeyi daha fazla insanın ziyaret etmemesi utanç vericidir, turizm potansiyelinin mücevheri 20 tropik adada yatmakta. Bu Adaların çoğunda su aygırları ve hatta kaplumbağaları görme fırsatınız olacak.

Burada çok fazla potansiyel var, ülke artık kendisini bir “eko turizm destinasyonu” olarak tanıtmaya başladı. 2015 yılında elektronik vize başvuru sisteminin devreye girişiyle Gine-Bissau’yu ziyaret etmek çok daha kolay hale geldi.

Gine

Yılda ortalama uluslararası ziyaretçi – 56.000

Afrika’da ismi Gine ile başlayan üç ülke var. Gine bu ülkelerin en çok ziyaret edileni ama ne yazık ki hala çok az yabancı turist alıyor. Gine toprakları çok az altyapıya sahiptir ve bu da onu dolaşılması inanılmaz derecede zor bir ülke haline getirir.

Doğal kaynaklar açısından zengin olmasına rağmen, bu eski Fransız kolonisi aynı zamanda maceracı gezginleri teşvik etmek için el değmemiş harika plajlar, yürüyüş fırsatları ve yerel ev konaklamaları sunmaktadır.

Cibuti

Yıllık ortalama uluslararası ziyaretçi – 63.000

Cibuti dünyanın en kurak yerlerinden biridir. En ünlü cazibe merkezlerinden ikisi Assal Gölü ve Kızıldeniz. İnanılmaz dalış fırsatlarıyla, birçok dalış meraklısı, bol miktarda deniz yaşamına sahip resifleri keşfetmek için ülkeyi ziyaret etti.

Orta Afrika Cumhuriyeti

Yılda ortalama Uluslararası ziyaretçi – 71.000

Genellikle CAR olarak kısaltılan bu ülke, ne yazık ki sonu görünmeyen acımasız bir iç savaşın ortasında ve çoğu Batılı Hükümetin vatandaşlarına uzak durmalarını tavsiye ettiği dünyanın en tehlikeli ülkelerinden biri olarak tanımlanır. Ülkenin uzaklığı nedeniyle, birçok ziyaretçi vahşi filler ve goriller görme olasılığı olan “gerçek” Afrika’yı görmeye gider. CAR oldukça az gelişmiştir ve çoğu durumda uçmak, tek uygun alternatif haline gelir. Bu da ülkeyi ziyaret etmenin genellikle oldukça pahalı olduğu anlamına gelir.

Sierra Leone

Yılda ortalama Uluslararası ziyaretçi – 81.000

Gerçek turist potansiyeline sahip bir ülke olan Sierra Leone, Ebola kriziyle savaşırken inanılmaz derecede zorlu birkaç yıl geçirdi ve zaten düşük olan Uluslararası ziyaretçi sayılarını neredeyse sıfıra yaklaştırdı.

Dünyanın en iyi plajlarından bazılarıyla, turistlerin geri dönmeye başlamasının çok uzun sürmeyecektir. Ziyaret edilecek en popüler yerlerden biri, tropik cennetin gerçek bir tasviri olan Muz Adaları’dır.

Libya

Yıllık ortalama Uluslararası ziyaretçi – 93.000

Kaddafi’nin devrilmesinden beri, Libya’ya çok az turist gidiyor olması büyük bir sürpriz değil. Ülke, cihatçıların kontrolü ele geçirmesiyle tamamen kontrolden çıktı. Libya tekrar ayağa kalktığında, geriye Roma İmparatorluğu’nun önemli bir şehri olan Leptis Magna gibi görülecek bazı tarihi yerlerin ayakta kalmış olacağını ümit etmekten başka bir şey yapamıyoruz.

FABE TRAVEL