Herkesin En Az Bir Kez Roma, İtalya’yı Ziyaret Etmesinin Nedenleri

Roma ‘nın arnavut kaldırımlı sokakları 3.000 yıldan fazla bir geçmişe sahiptir ve Kolezyum gibi antik anıtlardan Vatikan’daki birinci sınıf sanat eserlerine kadar, İtalya’nın başkenti cazibe merkezleriyle doludur. İşte Ebedi Şehri ziyaret etmeniz için en önemli nedenler…

Dünyanın en güçlü antik imparatorluklarından birinin başkenti olan Roma, binlerce yıldır insanları ziyaret etmeye ilham veren büyüleyici bir yer. İnanılmaz sanat eserleri, yavaş yaşam temposu ve dünyaca ünlü mutfağı ile Ebedi Şehrin sunduğu her şeyi görmek bir ömür sürse de en az bir kez ziyaret etmeye değer.

Antik kalıntıları ziyaret edin

Roma katmanlar üzerine kurulmuş bir şehirdir. Burada antik sütunların etrafına sarılı sarmaşıklar, modern yapılara dahil edilmiş kalıntılar, 2.000 yıllık tapınak kalıntılarıyla dolu meydanlar ve binlerce yıl öncesine dayanan kaldırım taşları bulacaksınız. Şehir, farklı zaman dilimlerinin görsel kanıtları ile doludur ve Roma, görülmesi gereken inanılmaz bir manzara olmaya devam etmektedir. Diğer antik kentler de sergilenen çok sayıda kültürel mirasa sahip olabilir. Ancak mevcut şehirle bütünleşen Roma’nın ise her fırsatta tarihinin derinliğini deneyimleyebileceksiniz.

Mimari harikaları ziyaret edin

Antik Romalıların mimari ve mühendislik sanatlarından övgüyle bahsedilmektedir ve günümüzde de şehir genelinde görkemli eserlerine rastlayabilirsiniz. Roma’ya yapacağınız bir ziyaret, sizi yüzyıllar boyunca kıtalar arasındaki inşaat uygulamalarını etkileyen yapılarla tanıştırır. Dünyanın en büyük amfi tiyatrosu olan Colosseum’a ve dünyanın en büyük desteksiz kubbesi olan Pantheon’a oldukça şaşıracaksınız. Tarihi merkezin dışına çıkarsanız, öncü arnavut kaldırımı tekniklerini kullanan antik bir yol olan Via Appia Antica’yı ve büyük miktarlarda suyu şehre taşımanın yenilikçi bir yolu olan su kemerlerini göreceksiniz.

Papalık makamının yer aldığı Vatikan’ı ziyaret edin

Dünyanın en küçük devleti ve Roma Katolik Kilisesi’nin merkezi olan Vatikan, Hristiyanlığın en kutsal yerlerinden biridir. Roma’yı ziyaret eden turistler ve hacılar için büyük bir fırsattır. Vatikan, Roma’nın içinde, Prati semtinin yakınında yer alır ve Aziz Petrus Bazilikası ve Vatikan Müzeleri gibi önemli dini ve kültürel mekanlara sahiptir. 14. yüzyıldan beri papalık makamı olmuştur ve Papa her Çarşamba sabahı Aziz Petrus Meydanı’nda kendisini ziyaret edenleri selamlamaktadır.

Sistine Şapeli’nin ziyaret edin

Vatikan Müzeleri paha biçilmez heykelleri, freskleri, duvar halıları ve resimleriyle ünlüdür, ancak tartışmasız cazibe merkezi Sistine Şapeli’dir. Adı, 15. yüzyılın sonunda burayı restore eden Papa IV. Sixtus’ten gelmektedir. Papa’nın yaşadığı yer olan Apostolik Sarayı’nın içinde yer almaktadır. Michelangelo, 1508 ve 1512 yılları arasında Sistine Şapeli’nin tavanındaki fresk döngüsünü boyadı ve bugün, Yüksek Rönesans’ın en büyük sanat eserlerinden biri olarak kabul edilir. Sistine Şapeli’nde sanal bir tura çıkabilirsiniz, ancak onu yakından görmek daha da etkileyici.

Roma mutfağından lezzetler tadın

İtalyan mutfağı dünya çapında sevilir, ancak çok az insan İtalya’nın her bölgesinin kendine özgü yemekleri olduğunu bilir. Roma’nın meşhur cucina povera (fakir mutfak) yemeklerini tatmak için Ebedi Şehir’de geleneksel İtalyan tarzı bir trattoria’da yemek yemelisiniz. Roma, amatriciana (domuz yanağından yapılan domatesli sos), carbonara (yumurta, peynir ve domuz etinden yapılan sos), gricia (domuz eti  ve peynirli sos) ve cacio e pepe (peynirli ve biberli sos) gibi makarna yemeklerinin yanı sıra burada favori bir sokak yemeği olan pizza al taglio (dilim pizza) ile övülmektedir. Ayrıca Roma mutfağında yoğun bir Yahudi etkisi vardır. Bu yüzden yemeklere dahil edilmiş çok sayıda enginar, kabak çiçeği ve hamsi bulacaksınız. Roma’da geçirdiğiniz süre boyunca kızarmış lezzetli enginarları mutlaka denemelisiniz.

İtalyanların dengeli yaşam şeklini gözlemleyin

Roma’ya yapacağınız bir ziyaret, seyahatiniz sırasında size kesinlikle bazı izler bırakacaktır. Evet, İtalyanlar genellikle her gün şarapla birlikte üç çeşit yemek yer ve evet, İtalyanlar çok fazla karbonhidrat yerler. Ama bunu sebzeler, tahıllar ve etlerle dengelerler. İtalya’ya seyahat edenler genellikle pizza ve makarna diyarında sağlıklı bir beslenme düzenini nasıl sürdürecekleri konusunda endişelenirler, ancak İtalyan mutfağı yiyecek grupları arasında bir denge kurar ve her yemeğe taze, mevsimlik malzemeler ekler. Çiftçileri ve tüketicileri koruyan düzenlemelerin yanı sıra yerel kaynaklı gıdalara yaptıkları vurguyla, Roma’da yemek yedikten sonra ne kadar sağlıklı hissettiğinize şaşıracaksınız. Şehri keşfederken bol bol yürüyüş de yapmalısınız.

La Dolce Vita (Tatlı Hayat) yaşam tarzını deneyimleyin

İtalya, genel olarak, her şeye pembe gözlüklerle bakıldığı ve gerçek hayatın hiç bitmeyen bir tatil gibi göründüğü dolce vita yaşam tarzıyla ünlüdür. Roma’nın bürokrasi, ulaşım ve işsizlik gibi sorunları da vardır. Ancak şehri ziyaret etmek, olumsuzluklardan ziyade güzelliğine ve cazibesine yönelmenizi sağlayacak. Güzel meydanlarda gezinirken, güneşin tadını elinizde bir dondurmayla çıkarırken Trevi Çeşmesi veya İspanyol Merdivenleri gibi muhteşem manzaraların büyüsüne kapılacaksınız.

Farklı tarzdaki mahalleleri (Quartieri) keşfedin

Roma, düzinelerce farklı quartieri’den (mahallelerden) oluşur ve bunları keşfetmek, bu şehre yapılacak bir gezinin en büyük ödüllerindendir. Roma gerçekten geniş bir başkentte birleştirilmiş bir dizi köy gibi hissettiriyor, bu nedenle gittiğiniz her yerde küçük kasabaların cazibesine kapılacaksınız. Tiber Nehri’nin karşısında yer alan, Orta Çağ’dan kalma bir mahalle olan Trastevere, sokaklara taşan çok sayıda bar ve restoranın bulunduğu bohem bir yerleşim bölgesidir. San Lorenzo ve Pigneto gibi alanlar ise öğrenciler ve alternatif kalabalıklar arasında popülerdir.

İtalyanların yavaş yaşam temposunu deneyimleyin

Roma, İtalya’nın merkezinde yer alır, ancak tavır ve tarz olarak büyük ölçüde bir güney şehridir. Hayatın hızı yavaş, çalışma saatleri esnek ve boş zaman üretkenlikten daha değerli. Bunun bazı bariz olumsuz sonuçları olsa da, daha yavaş bir yaşam temposu yaşamak da olaylara geniş bir bakış açısı sunar ve Roma, endüstriyel dünyanın çoğunu yakalayan çılgın enerjiden hoş bir soluklanma imkanı sağlar. Burada iş-yaşam dengesi önemlidir. Tatil bir haktır ve zaman büyük ölçüde görecelidir: planlar haftalar öncesinden değil, genellikle son dakikada yapılır. Tıpkı Romalıların sevdiği gibi…

Aile bağlarına verilen değeri gözlemleyin

Daha yavaş bir yaşam temposuyla ilgili bir başka yön de ailenin önemidir. Roma’da aile kurumu son derece önemlidir ve akrabalar birbirlerini sık sık ziyaret ederler. Genellikle Pazar günleri herkes keyifli bir öğle yemeği için büyükanne ve büyükbabanın evinde toplanır (çocuklar hafta içi akşam yemeği için genellikle ebeveynlerinin evine uğrarlar). Diğer toplumlar bağımsızlığa daha fazla değer verirken, İtalyanlar evde daha fazla zaman geçirme eğilimindedir ve bu nedenle aileleriyle daha güçlü bağlar kurarlar.

FABE TRAVEL