Hayatınızda En Az Bir Kez Ürdün Gezisi Yapmanız İçin Nedenler

10 milyonluk nüfusuyla Ürdün’ün bir seyahat noktası olarak sunabileceği çok az şey olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak buraya gelen gezginler, sunulan güzelliklerden memnun kalacak ve halkının cömertliğinden etkileneceklerdir. Çarpıcı doğal manzaralardan dünyaca ünlü tarihi ve dini mekanlara kadar Ürdün, Orta Doğu’nun keşfedilmeyi bekleyen bir parçasıdır. İşte bu ülkeyi hayatınızda en az bir kez ziyaret etmeniz için en önemli nedenler.

Petra’yı keşfetmek

Ürdün’deki en popüler cazibe merkezi olan Petra, güneydeki tarihi ve arkeolojik bir şehirdir. Taşın renginden dolayı Gül Şehri “Rose City” olarak da bilinen şehrin, sarmal bir taş koridorun sonunda nefes kesici bir ana girişi vardır.

Bir zamanlar Nebati halkına ev sahipliği yapan Petra’nın M.Ö. 312’den beri var olduğu tahmin edilmektedir ve UNESCO tarafından “insanlığın kültürel mirasının en değerli kültürel varlıklarından biri” olarak tanımlanmaktadır.

Yıldızları daha önce hiç olmadığı gibi görmek

320 kilometrekareden fazla dağ ve vadiyi kapsayan Dana Biyosfer Rezervi, Ürdün’deki en büyük doğa koruma alanıdır. Afrika, Asya ve Avrupa’nın dört bir yanından bitki ve hayvanlara ev sahipliği yapmanın yanı sıra, yıldızlara bakmak için dünyanın en iyi yerlerinden biridir.

Ürdün misafirperverliğini yaşamak

Ürdün sadece bir şeyi ile ünlü olsa, o da insanların misafirperverliği ve nezaketi olurdu. Sakinlerin her zaman yardımsever olduklarını ve ülkelerinde eğlenmeniz için ellerinden geleni yaptıklarını göreceksiniz. Akşam yemeği ve çay için pek çok davet almaya hazır olun.

Güvenli bir varış noktasını ziyaret etmek için

Ürdün jeopolitik konum olarak kırmızı bölgede olmasına rağmen bölgenin sıkıntılarından rahatça korunmaktadır. Ülkede bireysel veya grup halinde seyahat etmek güvenlidir. İngiliz büyükelçiliği, yalnızca 2015 yılında Ürdün’ü ziyaret eden 60.820’den fazla İngiliz’i kaydetmiştir. Bu nedenle Ürdün turistlere ve gezginlere yabancı değil.

Yöresel yemekleri tatmak

Arap mutfağında falafel ve humustan daha fazlası var. Geleneksel ev yapımı Ürdün yemekleri, bölgede karşılaşacağınız en lezzetli ve en sağlıklı yemeklerdendir. Birinin evine yemek için gidiyorsanız aç gidin, ev sahipleri size yiyebileceğinizden çok daha fazlasını sunacaktır. Mutlaka denenmesi gereken yemekler arasında pilav ve et yemeği olan mansaf ve maklube yer almaktadır. Yaz aylarında seyahat ediyorsanız tabule gibi rengarenk taze salata çeşitleri öğünlerinizi güzel tamamlayacaktır.

Neyse ki yemek severler için Ürdün’deki en lüks restoranlarda bile yemek yemek nispeten ucuzdur.

Orta Doğu sanat ve kültürünün merkezi olan Amman’ı gezmek

Ürdün, Ortadoğu’da çatışma ve savaştan sığınan çok sayıda insana ev sahipliği yapmakta. Bu nedenle başkent Amman Iraklı, Suriyeli ve Filistinli sanatçıların yanı sıra Ürdünlülerin de sergilerinin yer aldığı bir sanat merkezi haline gelmektedir. Sanatseverler, bölgede siyasi olarak neler olup bittiğini anlamak için Jabal Amman ve l’Weibdeh bölgelerini ziyaret etmeli.

Çeşitliliği deneyimlemek

Ürdün’ü gezerken manzaraların ve insanların çeşitliliği sizi şaşırtabilir. Wadi Rum Çölü’nde Bedevilerle bir gece kamp yaparak dingin ve mütevazı yaşam tarzını deneyimleyin. Ama Amman’daki hızlı şehir hayatının neler sunabileceğini de keşfetmeyi unutmayın.

Dinlerin bir arada var olduğunu görmek

Ürdün Müslüman çoğunluklu bir ülke olmasına rağmen, burada Madaba ve Fuhais gibi şehirlerde köklü Hristiyan toplulukları bulacaksınız. Aralarındaki uyum Ürdün toplumunda takdir edilir. Karşı karşıya duran kiliseleri ve camileri görecek, aynı bölgede kilise çanlarını ve ezan seslerini duyacaksınız.

Her fiyat aralığına sahip otellerde konaklamak

Bütçeniz ne olursa olsun, Ürdün sizi ağırlayacaktır. Seçkin sağlıklı yaşam inzivalarından bütçe dostu ve aile yanında konaklama imkanlarına sahiptir. İyi planlama yaparsanız, Ürdün’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken turistik yerleri bütçenizi aşmadan deneyimleyebilirsiniz.

Eski uygarlıkların izinde yürümek

Roma İmparatorluğu’nun en iyi korunmuş arkeolojik alanlarından bazıları Ürdün’de bulunmaktadır. Jerash’taki Greko-Romen şehri Gerasa’nın kalıntılarının yanı sıra, Amman şehir merkezine yakın olan muhteşem şehir manzarasına sahip Amman Kalesi’ni ve Roma Tiyatrosu’nu mutlaka ziyaret edin.

Vize alma zahmetinden kurtulmak

Ürdün, dünyadaki 130’dan fazla ülkeden gelen ziyaretçilere ülkeye girişte turist vizesi vererek sizi elçilikte vize başvurusu zahmetinden kurtarıyor.

Güzel havanın tadını çıkarmak için

Hava durumu ziyaretinizi engelleyen son şey olacaktır. Kışlar soğuk olsa da, bahar Şubat ayının başlarında gelir ve Ürdün’ün tüm bölgelerini Kasım ayına kadar güneş altında gezebilirsiniz. Kuru hava aynı zamanda kumsaldayken bile nemden kaçınacağınız anlamına gelir.

İnanılmaz manzaralara tanık olmak

Yeşil ve tatlı kuzey, güneyin güzel, kuru çöllerinden uzakta bir dünya gibi görünürken, Amman’ın dağlık manzarası şehrin üzerinde hayranlık uyandıran gün batımları yaratır. Maceraperest iseniz, Ürdün’ün merkezindeki birçok vadiden birinde bir yürüyüş turuna katılın ve trekking yaparken nefes kesici doğal manzaraların tadını çıkarın.

Ölü Deniz’de yüzmek

Ölü Deniz, Ürdün’deki en eşsiz deneyimlerden biridir. Yüksek tuz seviyesinden dolayı suda zahmetsizce yüzebilirsiniz. Yüksek orandaki tuz ve mineraller nedeniyle iyileştirici özellikleri kanıtlanmış doğal çamurda kendinizi şımartmayı unutmayın.

Bütün bunların hepsi bu kadar küçük bir ülkede mi?

Sadece 89 kilometrekare olan Ürdün Haşimi Krallığı, kısa sürede çok şey sunabilir. Kuzeyde Irbid’den, güneyde Kızıldeniz kıyısındaki Akabe’ye kadar tüm ülkeyi geçmeniz yaklaşık beş saatinizi alacaktır. Yani Ürdün’ün tüm (yada en azından çoğu) harikalarını deneyimlemek için bir haftalık konaklama yeterli olacaktır.

FABE TRAVEL