Seyahat Ederken Yerel İnsanlar Gibi Nasıl Yenir

Seyahatlerinizde yerel olarak üretilmiş yiyecekleri yemenin çok geniş kapsamlı faydaları vardır. Yerel insanlar gibi yemek yemek bir gezgin olarak sizin, ziyaret ettiğiniz topluluklar ve gezegenimiz için iyidir. Artık dünyayı değiştiren koronavirüs ile karşı karşıya olduğumuz göz önüne alındığında, yerli üreticileri, lokantaları ve toplulukları desteklemek her zamankinden daha önemli.

*Yemeklerle tanışın

* Yerel insanlarla tanışın, selamlaşın ve yemek yiyin

* Doğa Ana ile barışın

* Mevsime ayak uydurun

* Çiftçilere bir iyilik yapın

* Yavaş yemek yolunda seyahat etmenin tadına varın

Yemeklerle tanışın

New York’ta işlek bir cadde köşesinde, etraftaki taksilerin gürültüsünü bastırmaya çalışarak bir arabadan “dirty-water hotdog” (yemek arabalarında satılan bir tür sosisli sandviç), siparişi vermek oldukça yaygındır. Tayvan’da seyyar satıcıların, Taipei’deki Ningxia Gece Pazarı’nda ahtapot kavurmasına da sıkça rastlayabilirsiniz. Paris’te Champs Élysées’de dolaşırken kağıda sarılı, dışı gevrek, içi yumuşak, taze pişmiş baget üzerinde kremsi camembert (bir tür küflü peynir) de meşhur sokak atıştırmalıklardandır.

Yolculuğunuzu renklendiren, damak tadınıza hitap eden, hafızanızda iz bırakan anlar bunlar. Booking.com’un yaptığı bir ankete göre, gezginlerin yüzde 35’i özellikle yerel lezzetleri denemek için tatile çıkmaktadır. Elbette bu deneyimler yerel yemeklerle ilgili, ama aynı zamanda ziyaret ettiğiniz yerin kendine has özellikleri ile de ilgilidir.

Yerel restoranlarda lokal insanlar gibi yemek yiyerek, yemek tezgahlarını dolaşarak, benzersiz sokak yemeklerini tadarak ve taze gıda pazarlarında dolaşarak (ve bunlardan bazılarını satın alarak) sadece yeni gastronomik deneyimlerin tadını çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda yerel halkla iletişim kurabilir, ziyaret ettiğiniz bölgeyi tanıyabilirsiniz.

Lokal insanlarla tanışın, selamlaşın ve yemek yiyin

Yerel ve geleneksel yiyecekleri yiyerek bir bölgenin geleneklerini, tarihini ve yöresini daha iyi anlayacaksınız. Bunu bildiklerini paylaşabilecek, sorularınızı cevaplayabilecek ve belki de arkadaşınız olabilecek yerel halkla birlikte yapmanız daha da iyidir.

Ancak yerel halkla bağlantı kurmak bir rehber kitap aracılığıyla olmaz. Onun yerine, gittiğiniz yerde bulunmuş veya daha da iyisi, orada birini tanıyan arkadaşlarınız (veya arkadaşlarınızın arkadaşları) gibi sosyal ağlarınızla iletişime geçin. Onlara, yerel halkın nerede yemek yediğini ve seyahatlerinize engel olabilecek mide rahatsızlıklarının önüne geçmek için kaçınılması gereken yerleri sorabilirsiniz!

Yerel halkla yemek yemeyi kolaylaştıran deneyimlerden bahseden eatwith.com ve BonAppetour gibi web sitelerine göz atın. Bir yemeği paylaşın, yerel bir rehberle yemek turuna çıkın veya geleneksel bir yemek kursuna kayıt yaptırın. Peynirlere karşı zaafınız varsa bir peynir yapımı dersine katılın. Bir şarap mahzenini ziyaret edin. Çamuru kucaklayın ve pirinç hasadına katılın.

Doğa Ana ile barışın

Lokal insanlar gibi yemek yemek mutfak, kültür ve kişisel faydaların yanı sıra çevremize de fayda sağlayacaktır. Gıdalar ne kadar az yol alırsa o kadar iyidir. Çünkü ulaşım için çok fazla yakıt kullanılmayacak ve çok fazla sera gazı da üretilmeyecektir.

In Defence of Food kitabının yazarı Michael Pollan: “Amerika’da bir gıda ürünü çiftlikten tabağınıza kadar ortalama 2.400km yol kat ediyor” demektedir.

“Sadece ulaşım için inanılmaz miktarda yakıt harcanmaktadır… Bence tüketicilerin anlamaları gereken tek şey,  sofralarına ulaşan gıdalar için çok fazla enerji  harcandığı ve yerinde yemenin ise çok daha az olduğudur.”

Ayrıca sizin için daha iyidir. A noktasından B noktasına seyahat ederken daha az zaman harcandığı için yerel yiyecekler daha taze kalır, taşıma sırasında da daha az besin kaybı ve daha az bozulma olur.

Mevsime ayak uydurun

Aynı şey, seyahat ederken mevsimsel olarak yemek yemek için de geçerlidir. The Food Coach ve The Greengrocer’s Diet kitabının yazarı Judy Davie: “Taze yiyecekler iki nedenden dolayı mevsimindeyken daha lezzetlidir” demektedir. “Çünkü aylardır depoda tutulmadı, bulunduğu ortam kontrol edilmedi ve uzun mesafeli seyahatlerde hayatta kalabilmesi için paketlenmedi. Yiyecekler ne kadar uzağa giderse ve ne kadar uzun süre saklanırsa, o kadar çok lezzet ve besin kaybı olur. Ayrıca maliyeti de artar.”

Yoldayken, mümkünse yerel bir çiftçi pazarı bulun. Bu sayede lokal insanlar gibi yemek deneyiminizi zenginleştirecek, tasarruf edecek ve lokal üreticilere yardımcı olacaksınız. Ve her mevsim denenecek yeni bir şeyler olacaktır. “Ayrıca, çiftçi pazarları eğlenceli değil mi?” diyor Davie.

Çiftçilere bir iyilik yapın

Pollan da çiftçilerin kervanında. “Enerjiyi korumanın yanı sıra lokal insanlar gibi yemek yemenin başka pek çok faydası da var” diyor. Çiftçileri iş hayatında tutmanın çok önemli faydası vardır.

Seyahat ederken yerel yiyecekler satın alarak ve parayı bu bölgede tutarak yerel çiftlikleri ve üreticileri desteklemiş; çiftlik işçilerinin, yerel gıda işleme fabrikaları ve dağıtım merkezlerinde çalışanların istihdamını sağlamış ve genel olarak bölgenin ekonomisini canlandırmış olursunuz.

Ayrıca, bölge giderek daha popüler hale gelmek için bir tarım turizmi inşa etmeye çalışıyorsa, oradayken yardım etmek için üzerinize düşeni yapmış olursunuz. Ziyaret sonrası ağızdan ağıza yayılan olumlu sözleriniz daha fazla gezgini bu bölgeye gelmesi yönünde  teşvik edebilir.

Yavaş yemek yolunda seyahat etmenin tadına varın

Tüm bu ipuçları ve uygulamalar, yavaş yemek hareketinin yalnızca evde yapılmadığını, seyahat ederken de aynı derecede önemli olduğunu gösteriyor. Yavaş yemek fikri, gezginleri daha sürdürülebilir bir şekilde yeni bir yerle bağlantı kurmaya teşvik etmektedir.

Slow Food Manifestosu, yolda yemek yerken bunu nasıl ön planda tutacağınız konusunda tavsiyeler sunmakta: “Tarihsel yemek kültürünü ve eski moda yemek geleneklerini savunarak başlayabiliriz.” Yerel ve mevsiminde yemeklerin ne olduğu hakkında biraz araştırma yapmalısınız. Süpermarketlerden kaçının, bunun yerine tatil yerinde yerel ve çiftçi pazarlarını tercih edin. Dışarıda yemek yerken turist tuzaklarından kaçının ve yerel mutfağı sergileyen ve sundukları şeyler konusunda tutkulu olan yerel restoranları tercih edin. Yazımızı Slow Food Manifestosu’ndan başka zekice bir notla bitirelim: “Yerel mutfakların zengin çeşitlerini ve aromalarını yeniden keşfedelim.”  Yerel üreticilere bu fırsatı tanıyalım.

FABE TRAVEL