TEPKİSİZ KALMAK BAZEN İYİDİR

TEPKİSİZ KALMAK BAZEN İYİDİR

TEPKİSİZ KALMAK BAZEN İYİDİR 2122 1250 Faruk BUDAK

Yaşamda başımıza gelen durum ya da koşullar karşısında, bazen tepkisizlik büyük bir erdemdir. İçinize dönüp, niçin negatif bir tepki vermek istediğinizi bulduğunuz zaman, karşılanmayan beklentileriniz ile yüzleşirsiniz. Böylece kişisel olarak iç dünyanızda nelere ihtiyaç duyduğunuzu ve nerelerde eksikliklerinizin olduğunu anlayabilirsiniz. Negatif tepki vermek, bu farkındalığın olmadığı zamanlarda meydana gelmektedir.

Negatif tepkiler, egomuzun bize oynadığı oyunlardır. Negatif tepki verdiğimiz her olayda, kendimizi egomuzun kapanına kıstırmaktayız. Verdiğimiz bu tepkilerin kökeninde, karşılanmayan beklentilerimiz yatmaktadır. Beklentilerimiz, değer verilme, saygı görme, ilgi gösterilme gibi şeylerdir. Fakat karşımızdaki insan, bu beklediklerimizi bize verme konusunda son derece cimridir.

İşte beklentilerin karşılanmadığı bu noktada egomuz devreye girmektedir.  Karşınızdaki size değer vermemekte, sizi kırmakta, üzmektedir; öyle ise kötüdür, sizi sevmemektedir. Bu noktada egomuz ön plana çıkarak bizleri negatif reaksiyon göstermeye zorlar. O’nun bize olan davranışına tepki olarak, biz de karşımızdakine öyle davranmaya başlarız. Resmin bütününü bir türlü göremeyiz. Karşı tarafın hareket ve davranışlarına cevap olarak negatif tepki vermeye başladığımız anda da kaosa gireriz. Negatif tepkilerimizi ne kadar sürdürürsek, karşı taraftaki insan da doğal olarak aynen devam edecektir. Bu kısır döngüden çıkabilmek de kolay değildir.

Negatif tepki verdiğiniz her şey, sizin kendinizle ilgili kabul etmek istemediğiniz bir düşünce, inanç ya da isteğinizdir. Negatif tepki vermek yerine, tepkisiz kalmak ve içinize dönüp hangi beklentinizin karşılanmadığını, bu beklentiye niye ihtiyaç duyduğunuzu bulmak ise farkındalıktır.

Negatif tepki verdiğimizde, hedefimiz karşı taraftır. Karşı tarafı hedef alarak ona ok atmaktayız. Fakat tepkisiz kalırken hedefiniz, sizsiniz. İçine düştüğümüz kısır döngüyü kendi isteğimizle sonlandırarak içimize dönmekte ve kendimizi hedef almaktayız. Tepki vermek yerine, tepki isteğinizin altında yatan nedenleri açığa çıkartmak, kişisel olarak kendimize sunduğumuz büyük bir hediyedir ve kişisel gelişime açılan bir kapıdır.

Örneğin arkadaşınız, yöneticiniz, eşiniz ya da sevgiliniz size beklediğiniz değeri vermemekte, ilgiyi yeterince göstermemekte ve bu nedenle de ona kızmaktasınız. Ortaya çıkan bu negatif duygu ile siz de karşı saldırıya geçersiniz. İşte burada iki tepkinin çatışması başlar. Geribildiriminizi negatif tepki ile yapar ve durumu daha da karmaşık hale getirirsiniz. Gelinen nokta, hem sizin hem de karşınızdaki için, içine düşülen negatif bir durum olmuştur artık. Verdiğiniz bu negatif geribildirim ile kısır döngüden çıkmak daha da zorlaşır. Artık ortada bir sorun vardır; çözümü sizdedir ama “siz”, kendinizi sorun olmaktan çıkaramamaktasınızdır.

Sorunu sorun ile çözmek, yani negatif tepki vermek yerine tepkisiz kalırsanız, sorunu çözüm yoluna sokmak için olumlu bir adım atmış olursunuz. O andan itibaren içinize dönebilmek daha kolaydır. Size istediğiniz ilgiyi göstermemesinden kaynaklanan “sorunlar buzdağı”nın altında, sizin ondan beklentilerinizin karşılanmadığını keşfedersiniz. Enerjinizi, karşınızdakine tepki vermek yerine kendi eksiğinizi tanımlayabilmek için kullanmaya başlamalı, kendinizi daha fazla gözlemlemelisiniz.

Negatif durumlarla karşılaştığımız her zaman, iki seçeneğimiz vardır; birincisi ya o duygunun bizi fethetmesine, boyunduruk altına almasına izin vermek ya da o duyguya kendimizi teslim etmeyip, kendi içsel bütünlüğümüzü korumak… İçsel bütünlüğümüzü korumak, gerçek farkındalıktır.

Yaşamınızda bir sorun ile karşılaştığımızda, enerjimizi sorunu büyütmek yerine çatışmayı önleyip çözüme ulaşmak için harcamalıyız. Bu, kendimiz ve başkaları için yapabileceğimiz en iyi çözümdür. Farkındalığımız ile çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur, yeter ki enerjimizi doğru yönde kullanalım. Unutmamak gerekir ki, başka birine karşı hissettiğimiz her negatif duygu, kendi içimizde yankı uyandırmakta ve sonuç olarak bizi stres ve negatifliğe sokmaktadır. Yaşamımızda içine düştüğümüz negatif koşulları büyütmek yerine, onları çözme konusunda “tepkisiz kalabilmek” bir sanattır. Hem içimize dönüp kendimizi iyileştirmemizi, hem de kaosu engellememizi sağlar.

Dr. Y. Müh. Faruk BUDAK

 

error: Bu site korunmaktadır. !!