Türkçe
English
Komşusu Mısır ve Suriye’de devam eden sıkıntılara ve çatışmalara rağmen Ürdün, bölgede imrenilecek istikrarlı ve barışçıl bir ortama sahip. Eşsiz doğa harikaları, el değmemiş çöl manzaraları ve etkileyici arkeolojik alanları ile Orta Doğu’da da önemli bir turizm merkezidir. İşte Ürdün ’de öne çıkan yerler…
Petra
Yerel Bedeviler tarafından her zaman bilinen, ancak ilk kez 1800’lerde bir Batılı tarafından tarif edilen ayrıntılı kaya mimarisi, bu bölgeyi ülkenin ulusal sembolü ve Dünya Harikaları listeleri için bariz bir yarışmacı haline getirdi. Bugün Ürdün ‘ün önde gelen turistik cazibe merkezi olan şehir, bir zamanlar eski Nebatilerin gözlerden uzak bir vadiye yerleşmiş ve pembe renkli dağ duvarlarının kenarlarından oyulmuş başkentiydi. Yaklaşık 1 km uzunluğundaki dar bir geçitten geçtikten sonra kayalar sizi, buradaki en büyük cazibe merkezi olan Al Khazneh’e (the Treasury) giden bir açıklığa ulaştırır. Petra sayısız mezara, bir amfi tiyatroya ve dik bir yokuş yukarı yürüyüş ile ulaşabileceğiniz, bölgenin yukarısında yer alan oldukça etkileyici Manastır’a sahiptir.
Wadi Rum (Rum Vadisi – Ay Vadisi)
Ürdün ‘deki kaya oluşumları açısından zengin, etkileyici bir kırmızı çöl manzarası sunan Wadi Rum, belki de en ünlüsü, David Lean’in destansı Lawrence of Arabia’sının (Arabistanlı Lawrence) romantik fonu olarak birçok kez beyaz perdede yerini almıştır. Göz alıcı kırmızı kumları nedeniyle, film yapımcılarının Mars gezegeninin yüzeyini taklit etmek için seçtiği favori bir noktadır. Ay Vadisi (Valley of the Moon) olarak da bilinen Wadi Rum, milyonlarca yıldır değişen hava koşulları ve erozyonun izlerini sürdüğü bozulmamış bir doğa harikasıdır. Buradaki gün batımları çok renklidir ve çölün kalbinden geçen bir çöl safarisinden sonra gün batımını izlemek oldukça keyiflidir.
Jerash
Ürdün ’ün başkenti Amman‘ın yaklaşık 50 km kuzeyinde yer alan Jerash, antik Roma kenti Gerasa’nın kalıntılarına ev sahipliği yapmaktadır. Yeşil dağlar ve vadilerle çevrili bu kalıntılar, bölgedeki on Roma şehrinin en iyi korunmuşlarından bazılarıdır. Ayrıca Roma şehir planlamasının iyi ve büyük ölçeğinin bir kanıtıdır. En ilgi çekici yerler arasında imparatorun ziyaretini kutlamak için inşa edilmiş anıtsal Hadrian Kemeri, iki amfi tiyatro, Artemis Tapınağı ve neredeyse tamamen yüksek sütunlarla çevrili geniş oval forum yer alıyor.
Madaba
Bizans ve Emevi döneminden kalma mozaiklerden oluşan bir koleksiyon, bu küçük, kültürel açıdan çeşitliliğe sahip pazar kasabasına ün ve Haritalar Şehri lakabını kazandırmıştır. St. George Ortodoks Bazilikası’nda yer alan 16m x 5m’lik bir zemin mozaiği olan Madaba Haritası oldukça önemlidir. Merkezi Kudüs olan Kutsal Toprakların hayatta kalan en eski haritasını tasvir ediyor. Buradaki başlıca turistik yerler en iyi yürüyerek keşfedilir ve Arkeoloji Parkı’nın açılışı sayesinde ziyaretçiler kolayca erişilebilir.
Ölü Deniz
Ölü Deniz başlı başına bir cazibe merkezidir. Kurak bir araziden yeryüzünün en alçak noktasına inmek, tuzlu-kabuklu sahile ulaşmak ve ardından yavaş yavaş Ölü Deniz’in son derece hareketli sularına doğru yol almak, başka hiçbir şeye benzemeyen bir deneyimdir. Birkaç kilometre daha uzaklaşmak sizi, panoramik manzaraların keyfini çıkarabileceğiniz tarihi Nebo Dağı ve Yeni Ahit’te bahsedilen Hz. İsa’nın vaftiz yeri olduğuna inanılan Ürdün Nehri üzerindeki Ürdün ‘ün Ötesinde Bethany’nin (Bethany Beyond the Jordan) kazılmış kalıntıları da dahil olmak üzere birçok değerli cazibe merkezine götürür.
Akabe
Ürdün ‘ün tam güneyinde yer alan bu modern liman kenti, bir dizi çöl tepesi ile çevrili Akabe Körfezi’ne bakan olağanüstü ve stratejik bir kıyı konumuna sahiptir. Muhtemelen dünyanın en eski kilisesinin kalıntıları da dahil olmak üzere zengin bir tarihe sahiptir. Ancak buradaki arkeolojik kalıntılar Ürdün ‘ün başka yerlerinde bulunanlardan daha az ilgi çekmektedir. Akabe’nin başlıca varlıkları, Kızıldeniz’in ılık suları, kumlu plajları, zengin deniz yaşamı ve renkli resifleri olup, burayı şnorkelli yüzme, dalış ve su sporları için önemli bir tatil beldesi yapmaktadır.
Ümmü Kays (Umm Qais)
Ürdün ‘ün en kuzeybatı ucunda, Suriye ve İsrail sınırlarına yakın olan Ümmü Kays (Umm Qais) kasabası, Gedara antik kentinin kalıntılarını kendi topraklarında barındırıyor. Kurak ülkede bazı yeşil manzaraları kaçırmak istemiyorsanız, bu antik kenti ziyaret etmelisiniz. Deniz seviyesinden yaklaşık 400 metre yükseklikteki tepenin manzarası, Suriye’deki Golan Tepeleri komşu İsrail tarafından askeri olarak işgal edilmiş olsa da, Celile denizine ve kırsal bölgeye doğru uzanıyor.
FABE TRAVEL