KAOS

KAOS

KAOS 1920 1280 Faruk BUDAK

Hepimiz günlük yaşam içinde kendimizi birçok kez kaosun eşiğinde bulmuşuzdur. Kaos, birçok faktörle tetiklenen, içsel duygu durumlarımızdan çevresel faktörlere kadar değişen yelpazede yaşamımızı olumsuz yönde etkileyen bir süreçtir. Kendi iç dünyamızı güçlendiremediğimiz, irade ve kontrolü ele alamadığı sürece, çok uzun dönem devam edebilir.

Kişisel gelişim ve kendini içten yapılandırma, stres ve kaos gibi durumlarda insana iç dünyasına yaptığı yatırımları gösteren durumlardır. Her ne kadar stres ve kaos negatif durumlar gibi görünsede, birey bu durumları kendini keşfetme ve tanıma yolunda fırsatlara dönüştürebilme yeteneğine de sahip olmalı. Kaos ile birlikte, kendini ve yaşamını sorgulama aşaması başlar, bu aşama zorlu olsa da bazen insanın kendinde hiç keşfetmemiş olduğu halleri keşfetmesinde sihirli fırsatlar barındırabilir. Cesaretsiz olduğunu düşünen bir birey, karşılaştığı kaos durumlarında yaptığı hamle ile kendinde gizlenmiş cesaret olgusunu açığa çıkarabilir.

Dengede kalabilmenin zor olduğu günümüz koşullarında kaostan kaçınmak ta bir irade eylemidir. Kaostan kaçınmak, kaos yaratabilecek durum ve duyguları kontrol altına almak, irade ile yaşamı kontrol edebilmek demektir. Sinirlendiğimiz, kızdığımız, öfkelendiğimiz durumlarda negatif enerji halleri yaratırız. Bu duyguları beslediğimiz ölçüde kaos ta beraberinde yükselecektir. Kontrol edilemeyen, yüzleşilemeyen, dönüştürülemeyen bu tarz duygular, enerji tıkanıklığına sebep olacak ve patlamak için fırsat kollayan duygu halleri olarak büyümeye devam edeceklerdir.

Negatif bir durum ya da duygu ile karşılaştığımız anda, onun kaos sürecini başlatacak kadar büyümemesi için önce neden o duyguyu hissettiğimizi anlamamız önemlidir. Yaşamımızda ne olursa olsun, bir anlığına sakin kalabilip kendi içimize dönerek sorgulamaya geçmemiz çok önemlidir. Bir anlığına sakin kalabilmek, bir irade eylemidir. Kişinin kendinin efendisi olduğu, duygularının kölesi olmadığı anlamına gelir. Bir anlığına sakin kalabilip iç dünyasını gözlemlemeye başlayabilen bir kişi, en yoğun kaos hallerini bile kendini geliştirme fırsatlarına dönüştürebilir.

Bizim dışımızdaki insanlar, sadece araçlardır. Gerçekte bizi kimse üzemez ya da kimse sinirlendiremez, ancak biz izin verdiğimiz sürece diğerleri bu duyguları bizde açığa çıkaran araçlar haline gelebilir. Karşınızdaki ne yaparsa yapsın, hangi duyguyu seçeceğiniz sadece size aittir o yüzden yaşamımızda her ne oluyorsa, tek sorumlu bizleriz. Hiçbir zaman sadece tek bir seçeneğe sahip değilizdir. Diğerlerinin araç olduklarını anlamak bu yüzden çok önemlidir. Sinirlendiğiniz ya da öfkelendiğiniz zamanlarda odağınızı sizde bu duyguları tetikleyenlerden çekip alın ve içinize yönelin. Karşınızdaki, sizde sizin yüzleşmek istemediğiniz bir durumun açığa çıkmasına vesile olmuştur, zayıf kaldığınız yönlere dokunulmuş ve öfke hali ortaya çıkmıştır; aksi halde öfkelenmezdiniz.

Ne zaman sinirlenseniz ya da öfkelenseniz sakin kalın ve iç dünyanızda hangi inancınıza dokunulduğuna odaklanın. Böylece o dönüşecektir. Kaos ile karşılaşıldığı durumlarda duygularınızı gözlemleyin. Kaos, insana hangi durumda olduğunu gösteren bir ayna ve araçtır. Kişi kaos ile karşılaştığında kendini iç dünyasında ne derece geliştirebildiği oranında ya içindeki panik şüphe ve korku hallerini ya da cesaret kendine güven ve sakinlik hallerini deneyimler. Fark edilen hal ve duygular, kişinin kendi üzerinde hâkimiyetine bağlı olarak ya güçlenerek büyür ya da dönüşüme uğrar. Bu yüzden kişinin ne deneyimleyeceği, kendisine bağlıdır.

Kendini gözlemek, iç dünyayı tanımak bireyi güçlendirir. Kendini tanımak ve kendi üzerinde çalışma yapmak, kişinin geleceğini şekillendirir. Kendine yatırım yapmayan bir insan, kaosla karşılaştığında iç dünyasından yüzeye çıkan duygular ile boğuşmaya başlayacak, git gide boğulacak ve ne yapacağını bilemeyecektir. Bu durumda kaos süreci de uzayacak ve içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Kendine yatırım yapan, kendi üzerinde çalışıp kendini güçlendiren birey ise kaosla karşılaştığında sakinliğini koruyacak ve kendini kaosa teslim etmeyerek, onu dönüşüme uğratacaktır.

Kendini bilmeyen birey için kaos bir yıkımken, kendini bilen birey için kaos bir fırsattır. Önemli olan başımıza ne gelirse gelsin, neyle karşılaşırsak karşılaşalım, ruh duruşumuzu her zaman koruyabilmek, kendimize inanmayı kesmemek ve kendimize güvenmektir. Bireyin kendine ne kadar inandığı, kaosla ya da zorlu bir durumla karşılaştığı zaman ortaya çıkan bir durumdur. İşte bu yüzden negatifmiş gibi görünen zorluklar ve kaoslarda, bireyin kendisi ile yüzleşmesi, kendisini tanıması ve ne halde olduğunu görmesi için gizlenmiş büyük fırsatlar vardır. Önemli olan yaşadıklarımız değil, yaşadıklarımıza karşı takındığımız durumlardır.

Yaşamda siyah da beyaz da, başarılar da başarısızlıklar da hepsi mevcuttur. Her durum ve olay, gökkuşağının bir rengidir. Önemli olan bizim bakış açımız ve onu nasıl algıladığımızdır.

FABE

error: Bu site korunmaktadır. !!